İLLE DE ALT YAPI

Ispartaspor hafta sonu kendi saha ve seyircisi önünde Esenler Erokspor ile golsüz berabere kalarak altın değerinde bir puanı hanesine yazdırmayı başardı. Ligin ikinci yarısının ilk maçında deplasmanda Amedspor’a farklı yenilmesi ile birlikte yaşanan süreç yerini tebessüme bıraksa da yönetimde, teknik kadroda ve futbolculardaki burukluk hissediliyordu. Hafta sonu Isparta’nın EN’lerinde en iyi futbolcu ödülünü alan Hüseyin Afkan aldığı ödülün hakkını verdi. Esenler maçının en iyi ki oyuncusundan birisi olan Afkan’ın hırsı, mücadelesi takdire şayan. Bir diğer oyuncumuz da kaleci Furkan idi. Esenler forvetinin yüzde yüzlük gol pozisyonlarını elleri ve ayakları ile çıkartarak takımına altın değerinde bir puan kazandıran Furkan’ı da tebrik ediyoruz. İlk kez bir ikinci lig maçını yöneten maçın orta hakeminin verdiği yanlı kararlar maçı çığırından çıkardı. Ispartasporun 10 kişi kaldığı mücadelede kartlarını da Ispartaspor’dan yana kullanan, ikili mücadelelerde rakip takımın lehine düdük çalan hakem, Esenlerspora üç puan kazandırabilmek için her yolu denedi ama olmadı. Rakiplerin saha dışı mücadelesine onurlu bir duruş sergileyerek sadece futbolu ve dürüstlüğü ile cevap veren Ispartasporda alınan, yada kaybedilen puanları, hatta ligin sonunda sıralamada kaçıncı olduğumuzu bir kenara bırakarak gelecek sezonu şimdiden konuşmalıyız. Her sezon yeni bir başkan ve yönetim ile sezonu tamamlayan Pembe yeşilli camianın kendi ayakları üzerinde durabilmesi için neler yapılması gerektiği mutlaka planlanmalı. Yoksa dökme su ile değirmen ancak bu kadar döner, hatta bir gün gelir dökecek suda bulamayız ve takım geldiği yere amatöre döner. Mayıs ayında ligler sona erdiğinde bir sonraki sezonu planlayabilmek için önce ortada bir yönetim olması gerekiyor. Mevcut yönetimin yeni sezonda görev almayacağını şimdiden açıkladığı bir süreçte gelecek günlerin karanlık olduğunu söylememizde bir sakınca yok... Her yıl 20-30 milyon lira paranın harcandığı Ispartaspor’da bu harcamanın karşılığı hiçbir şekilde geri dönmüyor ve sanki para boşa harcanmış gibi duruyor. Futbola bir yatırım aracı olarak bakmadığımız sürece, futbol hep kaybettirir. Yönetimler verdikleri paranın karşılığını hiçbir şekilde alamıyorlar. 2 milyon-üç milyon cebinden para harcayan yönetici bu para ile yüzlerce gariban öğrencinin eğitimine katkı verebilir, o gençlere bir istikbal yolu açabilir, futbola verilen para sanki boşa verilmiş gibi, karşılığı bir teşekkür bile olmayan, yerine göre hakaret edilen, yerine göre istifa ile cezalandırılan bir süreçte herkesin söz sahibi olduğu dipsiz bir kuyudan öteye gitmiyor. Isparta’da futbol kültürünü oluşturabilmek, futbola yatırım yapabilmek için öncelikle tesisleşme, sonrasında alt yapı ve daha da önemlisi sahiplenme ve sevme duygusunu aşılayarak yaygınlaştırmalıyız. Yensek de yenilsek de 15 bin taraftarın maçları izlediği bir süreçte her taraftarın ayda 100 TL gibi komik bir rakamla takımına sahip çıkması bana göre tek çözüm yoludur, aksi durumda bugün yaşadığımız süreci daha uzun yıllar yaşarız. Özün, sözü, Ispartaspor’un geleceği yöneticilerin vereceği birkaç milyon paraya bağlı kalmamalı ve köklü çözüm yolları aranmalı. Futbolun bu kadar profesyonelleştiği ülkemizde paraya bağlı başarıların geçici olduğunu düşünüyorum. Altınordu, Gençlerbirliği kulüpleri gibi üreten ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapıyı oluşturmalıyız.