Hakan YAMAN
Köşe Yazarı
Hakan YAMAN
 

BİR NUMARALI GÜNDEM VİRÜS

Anket şirketleri bir araştırma yapsa, sokaktaki 100 kişiye sorsanız herhalde gündemin ilk sırasına covid 19 virüsünü koyar diye düşünüyorum. Virüs, hayatımıza o kadar girdi ki, inanın ticaretimizi, ekonomimizi, döviz kurlarını, işsizliği, siyaseti, futbol maçlarını, izlediğimiz dizileri, sevdiklerimizi ve sevmediklerimizi hayata dair ne varsa her şeyi unutturdu ya da ikinci plana attı.                 Artık akşam haberlerinde sağlık bakanlığının açıkladığı günlük veriler bile ilgimizi çekmiyor. Çünkü virüsün etkisi, gücü en yakınımızdaki kişilere kadar ulaştığı için ne kadar tehlikeli olduğunu görebiliyoruz. Rakamlarla sonuca ulaşamayacağımızı biliyoruz. Sonuca ulaşabilmenin çözümlerini daha önceki yazılarımda dile getirmiştim. Sadece ben mi? Hayır. Bakanlık, hükümet yetkilileri, illerde valiler, kaymakamlar velhasıl yetkili yetkisiz herkes üç kurala uymamız noktasında sürekli açıklama yaptılar, denetim yaptılar, tedbirli olmamız istediler. Neydi bunlar, MASKE, SOSYAL MESAFEYİ KORUMA VE HİJYEN KURALLARINA UYMA! Bunca uyarıya, kuralları yerine getirmemize rağmen virüsün yayılma hızı ile öldürme oranı gittikçe artmaya ve tehlikeli boyutlara ulaşmaya başladı. Sokaktaki vatandaştan devletimizin en tepesindeki insana kadar bu virüsün bulaştığını görebiliyoruz. İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu ve ailesi, Eski Başbakanlardan Binali Yıldırım ve  ailesi, Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın, Antalya ve Burdur Belediye Başkanları Virüse yakalanıp iyileşen ve halen iyileşmeyi bekleyen önemli devlet adamları ve siyasetçilerimiz. Bu virüsü yenemeyip hakkın rahmetine kavuşanlarda var. Son olarak Anayasa hukuk profesörü, eski Milletvekili, Ispartalı işadamı Birol Köstüklü’nün dünürü  merhum Burhan Kuzu ve ismini sayamadığımız yüzlerce tanınmış isim, doktor ve hemşire!                 Son olarak Gül Küçük Sanayi sitesinin kuruluşundan gelişimine kadar büyük emekleri olan İzzettin Süslü bu virüse yakalanarak hayatını kaybeden sevdiğimiz insanlardan birisi idi. Yine hafta başında virüse yakalanarak 14 günlük yoğun bakımda kalan ve virüse yenik düşen sevgili kayınpederimiz Ali Dişçi’nin ölümü... Hemen hemen herkesin ailesinde, akrabalarında, komşularında ya da yakınlarında bu virüse yakalanan ve hayatını kaybeden bir isim olduğunu düşünüyorum.                 Sadece benim doğup büyüdüğüm topraklarda Ç.saraylar kasabasında Normalleşme dönemi sonrasında, yani son birkaç ayda kaybettiğimiz hasta sayısı 8’e ulaştı.                 Ş. Karaağaç merkez, iki kasaba ve köylerinde toplam vaka sayısının 700 civarında olduğu ve bu sayının gittikçe arttığı iddiaları dolaşıyor.                 Yine Isparta merkezdeki kamu ve özel hastanelerin yoğun bakımlarının dolduğu ve bazı hastaların civar illere sevk edildiği iddiaları doğru ise geldiğimiz noktanın ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor.                 İddialar, doğrular, yanlışlar bir gerçeği görmemizi engelleyemez ve yok sayamaz...                 Covid 19 virüsü normalleşmeye geçtiğimiz 1 Haziran tarihinden itibaren sürekli artmaya ve vaka sayıları ile birlikte ölüm sayılarını da artırmaya başladı ve bu hızın önüne geçilemez noktasına getirdi. Uyarılar, önlemler bile bu hızlı yayılışı durduramıyor.                 Hükümetin son günlerde aldığı önlemler içişleri bakanlığı tarafından 81 ilin valiliğine ulaştırıldı. Bazı illerde il hıfzıssıhha kurulunun kararları, ilçelerde ise ilçe hıfzıssıhha kurulunun yetkileri dahilinde aldığı kararlara, karantinaya alınan köy, kasaba ve beldelere rağmen önünü geçemediğimiz bu hızlı virüsün yayılması ve özellikle ileri yaştaki hastaların ölümle sonuçlanan vakaların son bulması için yapılması gereken tek şey birçok olumsuzlukları da beraberinde getireceğini düşündüğümüz, kimilerine göre mümkün görünmeyen, kesimlerine göre imkansız sayılabilecek 15 günlük sokağa çıkma yasağı olmalıdır. Ülke olarak herkes kemer sıkacak, fedâkarlık yapacak, tıpkı kurtuluş savaşındaki gibi virüs düşmanına karşı omuz omuza mücadele ederek virüsü yenmeli ve sonrasında yurt dışı giriş ve çıkışlarının daha kontrollü ve disipline edilmiş bir şekilde sağlanarak kaybettiğimiz sevdiklerimize yenilerinin eklenmesinin önüne geçebilir, daha da önemlisi acaba bize de bulaşır mı korkusu ile yaşamaktan kurtulur, bozulan psikolojimizi düzeltiriz. Bilim kurulu daha radikal kararlar almalı ve hükümet de bunu uygulamalı. Aksi halde bunun faturası çok ağır olur ve kimse bu faturayı ödeyemez.
Ekleme Tarihi: 06 Kasım 2020 - Cuma

BİR NUMARALI GÜNDEM VİRÜS

Anket şirketleri bir araştırma yapsa, sokaktaki 100 kişiye sorsanız herhalde gündemin ilk sırasına covid 19 virüsünü koyar diye düşünüyorum. Virüs, hayatımıza o kadar girdi ki, inanın ticaretimizi, ekonomimizi, döviz kurlarını, işsizliği, siyaseti, futbol maçlarını, izlediğimiz dizileri, sevdiklerimizi ve sevmediklerimizi hayata dair ne varsa her şeyi unutturdu ya da ikinci plana attı.

                Artık akşam haberlerinde sağlık bakanlığının açıkladığı günlük veriler bile ilgimizi çekmiyor. Çünkü virüsün etkisi, gücü en yakınımızdaki kişilere kadar ulaştığı için ne kadar tehlikeli olduğunu görebiliyoruz. Rakamlarla sonuca ulaşamayacağımızı biliyoruz. Sonuca ulaşabilmenin çözümlerini daha önceki yazılarımda dile getirmiştim. Sadece ben mi? Hayır. Bakanlık, hükümet yetkilileri, illerde valiler, kaymakamlar velhasıl yetkili yetkisiz herkes üç kurala uymamız noktasında sürekli açıklama yaptılar, denetim yaptılar, tedbirli olmamız istediler. Neydi bunlar, MASKE, SOSYAL MESAFEYİ KORUMA VE HİJYEN KURALLARINA UYMA!

Bunca uyarıya, kuralları yerine getirmemize rağmen virüsün yayılma hızı ile öldürme oranı gittikçe artmaya ve tehlikeli boyutlara ulaşmaya başladı. Sokaktaki vatandaştan devletimizin en tepesindeki insana kadar bu virüsün bulaştığını görebiliyoruz.

İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu ve ailesi, Eski Başbakanlardan Binali Yıldırım ve  ailesi, Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın, Antalya ve Burdur Belediye Başkanları Virüse yakalanıp iyileşen ve halen iyileşmeyi bekleyen önemli devlet adamları ve siyasetçilerimiz.

Bu virüsü yenemeyip hakkın rahmetine kavuşanlarda var. Son olarak Anayasa hukuk profesörü, eski Milletvekili, Ispartalı işadamı Birol Köstüklü’nün dünürü  merhum Burhan Kuzu ve ismini sayamadığımız yüzlerce tanınmış isim, doktor ve hemşire!

                Son olarak Gül Küçük Sanayi sitesinin kuruluşundan gelişimine kadar büyük emekleri olan İzzettin Süslü bu virüse yakalanarak hayatını kaybeden sevdiğimiz insanlardan birisi idi. Yine hafta başında virüse yakalanarak 14 günlük yoğun bakımda kalan ve virüse yenik düşen sevgili kayınpederimiz Ali Dişçi’nin ölümü... Hemen hemen herkesin ailesinde, akrabalarında, komşularında ya da yakınlarında bu virüse yakalanan ve hayatını kaybeden bir isim olduğunu düşünüyorum.

                Sadece benim doğup büyüdüğüm topraklarda Ç.saraylar kasabasında Normalleşme dönemi sonrasında, yani son birkaç ayda kaybettiğimiz hasta sayısı 8’e ulaştı.

                Ş. Karaağaç merkez, iki kasaba ve köylerinde toplam vaka sayısının 700 civarında olduğu ve bu sayının gittikçe arttığı iddiaları dolaşıyor.

                Yine Isparta merkezdeki kamu ve özel hastanelerin yoğun bakımlarının dolduğu ve bazı hastaların civar illere sevk edildiği iddiaları doğru ise geldiğimiz noktanın ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor.

                İddialar, doğrular, yanlışlar bir gerçeği görmemizi engelleyemez ve yok sayamaz...

                Covid 19 virüsü normalleşmeye geçtiğimiz 1 Haziran tarihinden itibaren sürekli artmaya ve vaka sayıları ile birlikte ölüm sayılarını da artırmaya başladı ve bu hızın önüne geçilemez noktasına getirdi. Uyarılar, önlemler bile bu hızlı yayılışı durduramıyor.

                Hükümetin son günlerde aldığı önlemler içişleri bakanlığı tarafından 81 ilin valiliğine ulaştırıldı. Bazı illerde il hıfzıssıhha kurulunun kararları, ilçelerde ise ilçe hıfzıssıhha kurulunun yetkileri dahilinde aldığı kararlara, karantinaya alınan köy, kasaba ve beldelere rağmen önünü geçemediğimiz bu hızlı virüsün yayılması ve özellikle ileri yaştaki hastaların ölümle sonuçlanan vakaların son bulması için yapılması gereken tek şey birçok olumsuzlukları da beraberinde getireceğini düşündüğümüz, kimilerine göre mümkün görünmeyen, kesimlerine göre imkansız sayılabilecek 15 günlük sokağa çıkma yasağı olmalıdır.

Ülke olarak herkes kemer sıkacak, fedâkarlık yapacak, tıpkı kurtuluş savaşındaki gibi virüs düşmanına karşı omuz omuza mücadele ederek virüsü yenmeli ve sonrasında yurt dışı giriş ve çıkışlarının daha kontrollü ve disipline edilmiş bir şekilde sağlanarak kaybettiğimiz sevdiklerimize yenilerinin eklenmesinin önüne geçebilir, daha da önemlisi acaba bize de bulaşır mı korkusu ile yaşamaktan kurtulur, bozulan psikolojimizi düzeltiriz. Bilim kurulu daha radikal kararlar almalı ve hükümet de bunu uygulamalı. Aksi halde bunun faturası çok ağır olur ve kimse bu faturayı ödeyemez.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.