Hakan YAMAN
Köşe Yazarı
Hakan YAMAN
 

BİR ZAMANLAR ISPARTA

Isparta’nın tarihi ile ilgili elimizde çok az belge, bilgi ve dökümanlar var. Bunlarıda gün yüzüne çıkarmak, yeni nesillerin bilgisine sunmak gerekiyor.     İşte bu noktada işadamı sayın Nuri Erçetin’in “Bir zamanlar Isparta” kitabına ulaştım.     Öncelikle böylesine önemli, anlamlı bir kitabı derleyip,bilgileri belgeleri ile birlikte okuyucusu ile buluşturan sayın Nuri Erçetin’i tebrik ediyorum.     Sayın Erçetin’i  geçtiğimiz yıl kanal 32 ekranlarında yayınlanan hakan yamanla hayatın içinden proğramına konuk etmiş, onun hayat hikayesini ekranlara taşımıştım. Hatırlayanlar bilir ki; o proğramda sayın Erçet’in geçmişin birçok bilgi ve belgelerini, hikayesini bizimle paylaşmıştı. O günkü anlattıklarını bugün kitap halinde yeniden önümüze koyduğu için kendisini birkez daha kutluyorum.     Önceki gün sayın Erçet’i işyerinde ziyaret ettim. Bana kitabını imzalayarak verdi ve kitabın hikayesini anlattı.     Bu hikayeye geçmeden önce Nuri Erçetin’i biraz daha yakından tanıyarak kitabı anlatmaya çalışacağım.     Nuri Erçetin 1956 yılında dedesinin Turan mahallesindeki evinde dünyaya geldi. İstiklal ilkokulunda başladığı eğitim hayatını Gazi ilkokulunda tamamladı ve daha sonra Merkez ortaokulu ve sonrasında İzmir Atatürk lisesi ile devam ettirdi. ODTÜ inşaat mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra iş hayatına atıldı.     Rahmetli babası Ekrem Erçetin uzun yıllar Isparta’da tüccarlık yapmış, değerli bir işadamı idi...     Nuri Erçetin halen Erçetin Gülyağı sanayi ve Ticaret AŞ’nin yönetim kurulu başkanı olarak, Gülyağı ihracaatı yapıyor ve İzmir’de ikamet ediyor.     ‘Bir zamanlar Isparta’ kitabına geçmeden önce bir hususun altını çizmek istiyorum.     Kanal 32 ekranlarında iki yıldır devam eden hakan yamanla hayatın içinden proğramının gün geçtikce popülerliğinin arttığını, izleyici sayısının giderek yükseldiğine tanık oluyorum. Yaptığımız işin hedefine ulaşması bizleri hem mutlu ediyor, hem de gururlandırıyor.     Ispartaya hizmet etmiş, izleri olan değerli şahsiyetlerin hayat hikayesini ekranlara taşırken aslında Isparta’nın geçmişini, tarihini, gelenek ve göreneklerini de ekranlara taşımış oluyoruz. Eski siyah beyaz fotoğraflarla nostalji yapıyoruz.     Tarihini bilmeyen, geçmiş ile yüzleşmeyen bir nesil düşünemiyorum. Yaşları 50 ile 90 arasındaki konuklarımın hayat hikayesinde sadece geriye dönük 50 yılı konuşmuyoruz. Konuklarımızın babalarından, dedelerinden gördüğü, duyduğu hikayeler ile 100-150 yıllık hikayeleri ekranlara taşıyoruz.     Nuri Erçetin ile yaptığımız proğramda  sayın Erçetin rahmetli babasını, dedesini anlattı, onlardan kalan mirası, fotoğrafları, bilgi ve belgeleri bizimle paylaştı. Her biri birbirinden kıymetli bu vesikalar bugün bir kitapın içinde toplanarak Isparta’ya armağan edildi.     Bu arada küçük bir parantezde sayın Ömer Uyar abime açmak istiyorum. Sayın Uyar’ın da elinde yakın tarihimizin bilgi, belge ve fotoğrafları mevcut. Zaman zaman bu bilgi ve belgeler yeni Ün dergisinde neşredilerek canlandırılıyor.     Sayın Uyar’ın büyük emek ve zaman ayırdığı bu bilgi, belge ve fotoğraflarında kitaplaştırılarak Ispartaya kazandırılması ve geleceğe taşınması gerektiğini düşünüyorum....     Bir zamanlar Isparta kitabı çok profösyönelce hazırlanmış, kuşe kağıda basılmış, kaliteli pırıl pırıl bir eser... 248 sayfadan ibaret kitabın ilk baskısı bin adet basılmıştır. Kitabın içeriğinde; * Seyyahların Isparta ile ilgili notları * Isparta’nın eski mahallerinin tanıtımı * Isparta’da ticaret ve sanayinin gelişimi * Isparta’da yaşayan rum ve ermenilere dair bilgiler * ve ingilizceye çevrilmiş son bölümü içeriyor. Her konu başlığın içeriğindeki fotoğraf ve belgeler ise orjinal ve günümüze kadar taşınmış... Kitabın yazarı sayın Nuri Erçetin ÖNSÖZ’ünde kaleme aldığı şu ifadeler hem kitabı, hem de amacını en iyi şekilde anlatıyor.     “Bir varmış bir yokmuş, zaman zaman içinde, kalbur saman içinde, deve tellal iken horoz imam iken, manda berber iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallarken, babam düştü beşikten, alnını yardı eşikten, anam kaptı maşayı, babam kaptı küreği, gösterdiler bana kapı arkasındaki köşeyi…”     Bazen şehirlerin geçmişi, büyük değişimlerden sonra o kadar uzakta kalır ve yabancılaşır ki masal mı, gerçek mi karışır gider.     Önsöze böyle bir tekerleme ile başlamamım nedeni budur.     1900’lü yılların başından itibaren, Anadolu’da tarihini etkileyen birçok olay yaşandı. 1908’de 2. Meşrutiyet, 1911-12 Balkan harbi, 1914 I. Dünya savaşı, 1915 Ermeni Tehciri, 1919-1922 Kurtuluş Savaşı, Rum-Türk Mübadelesi ve cumhuriyetin ilanı. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyet’inin payidar kalması için canla başla yapılan çalışmalar.     Bu kitapta yeni olan bir şey yok. Bugüne kadar Isparta tarihi ile ilgili yazılan kitapların, makalelerin anlatılanların yeniden derlenmesinden ibarettir. Yararlandığım en önemli kaynak, Sayın Böcüzade Süleyman Sami Efendinin “Isparta tarihi” isimli kitabı ve Ün dergileridir. Bunların yanı sıra yüzden fazla Türkçe, İngilizce ve Rumca kitap ve makaleden faydalandım, birçok Ispartalının anılarından, bilgilerinden yararlandım. Bu bir tarih kitabı değildir. Sadece tarihi hatırlatmak için yazılmıştır.     İlk bölümde Isparta’ya gelen seyyahların Isparta’yı anlatan notlarından derlediğim bilgileri bulacaksınız.     Maalesef seyyahların verdiği bilgiler çok sınırlı. Fotoğraf ve çizimler çok az. Getrude Bell’in çektiği birçok fotoğraf olmasına rağmen, çoğu Ağlasun ve Eğirdir ile ilgili. G. Bell tarafından çekilen Isparta Mevlevi Hane kapısına ait bir fotoğraf elimizde mevcut olmasına rağmen, mermer üzerindeki metinlerin tam olarak okunamaması ve telif hakları nedeni ile kitapta kullanamadım. Ama aynı kapının fotoğrafını daha net olarak 1937’de yayınlanan Isparta yıllığında buldum ve onu kullandım.     İkinci bölümde camileri, çeşmeler, okulları, bağ ve bahçeleri ile mahalleleri anlattım. Çizdiğim krokilerle yerlerini gösterdim. Mahallelerin bugünkü halleri ile karşılaştırılınca “neydi, ne olmuş” diyebilirsiniz. Bu değişim aslında zamanın getirdiği, kaçınılmaz bir gelişme. Yapacak çok bir şey yok.     Üçüncü bölüm Isparta’da ekonomik ve ticaretin gelişmesine dair topladığım bilgileri kapsamaktadır. Bulabildiğim en eski kaynaklardan, 1950’lere kadar olanları derleyip yayınladım.     Dördüncü bölümde ise, Isparta’da yaşayıp göç etmek zorunda kalan Hıristiyan toplumuna ait bilgilerden oluşturdum. Ermeniler, Rumlar. Çarşıda, mahallede yan yana otururken, aynı havayı, suyu paylaşırken, bugün unuttuğumuz insanlardan bahsettim. Bu bölümü yazarken Babam Ekrem Erçetin’in notlarından önemli bir ölçüde yararlandım.     Son bölümde kitabın konusuna uygun bulduğum fotoğraflara, belgelere yer verdim.     Bu kitabın hazırlanmasına katkıda bulunan herkese çok teşekkür ederim. Kusurlarım ise affola.”     BİR ZAMANLAR ISPARTA  kitabını büyük bir keyifle okuyucağınızı ve kütüphanenizde saklayacağınızdan eminim.     Bu kitabı temin etmek isteyenler tükenmeden benimle irtibata geçebilirler.     Bu arada sayın Valiye, Rektöre, Belediye başkanına, Ticaret ve sanayi odası başkanına, kültür ve turizm müdürlüğüne bu kitapı almalarını tavsiye ediyorum...     Kitapta yer alan bazı konuları Pazartesi gününden itibaren gazetemizde yer vereceğiz. Bir kitabın hikayesini sizlerle paylaştım.      Bu eseri bizlere kazandıran ve büyük bir emek veren sayın Nuri Erçetin’i birkez daha kutluyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum....
Ekleme Tarihi: 23 Mayıs 2015 - Cumartesi

BİR ZAMANLAR ISPARTA

Isparta’nın tarihi ile ilgili elimizde çok az belge, bilgi ve dökümanlar var. Bunlarıda gün yüzüne çıkarmak, yeni nesillerin bilgisine sunmak gerekiyor.
    İşte bu noktada işadamı sayın Nuri Erçetin’in “Bir zamanlar Isparta” kitabına ulaştım.
    Öncelikle böylesine önemli, anlamlı bir kitabı derleyip,bilgileri belgeleri ile birlikte okuyucusu ile buluşturan sayın Nuri Erçetin’i tebrik ediyorum.
    Sayın Erçetin’i  geçtiğimiz yıl kanal 32 ekranlarında yayınlanan hakan yamanla hayatın içinden proğramına konuk etmiş, onun hayat hikayesini ekranlara taşımıştım. Hatırlayanlar bilir ki; o proğramda sayın Erçet’in geçmişin birçok bilgi ve belgelerini, hikayesini bizimle paylaşmıştı. O günkü anlattıklarını bugün kitap halinde yeniden önümüze koyduğu için kendisini birkez daha kutluyorum.
    Önceki gün sayın Erçet’i işyerinde ziyaret ettim. Bana kitabını imzalayarak verdi ve kitabın hikayesini anlattı.
    Bu hikayeye geçmeden önce Nuri Erçetin’i biraz daha yakından tanıyarak kitabı anlatmaya çalışacağım.
    Nuri Erçetin 1956 yılında dedesinin Turan mahallesindeki evinde dünyaya geldi. İstiklal ilkokulunda başladığı eğitim hayatını Gazi ilkokulunda tamamladı ve daha sonra Merkez ortaokulu ve sonrasında İzmir Atatürk lisesi ile devam ettirdi. ODTÜ inşaat mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra iş hayatına atıldı.
    Rahmetli babası Ekrem Erçetin uzun yıllar Isparta’da tüccarlık yapmış, değerli bir işadamı idi...
    Nuri Erçetin halen Erçetin Gülyağı sanayi ve Ticaret AŞ’nin yönetim kurulu başkanı olarak, Gülyağı ihracaatı yapıyor ve İzmir’de ikamet ediyor.
    ‘Bir zamanlar Isparta’ kitabına geçmeden önce bir hususun altını çizmek istiyorum.
    Kanal 32 ekranlarında iki yıldır devam eden hakan yamanla hayatın içinden proğramının gün geçtikce popülerliğinin arttığını, izleyici sayısının giderek yükseldiğine tanık oluyorum. Yaptığımız işin hedefine ulaşması bizleri hem mutlu ediyor, hem de gururlandırıyor.
    Ispartaya hizmet etmiş, izleri olan değerli şahsiyetlerin hayat hikayesini ekranlara taşırken aslında Isparta’nın geçmişini, tarihini, gelenek ve göreneklerini de ekranlara taşımış oluyoruz. Eski siyah beyaz fotoğraflarla nostalji yapıyoruz.
    Tarihini bilmeyen, geçmiş ile yüzleşmeyen bir nesil düşünemiyorum. Yaşları 50 ile 90 arasındaki konuklarımın hayat hikayesinde sadece geriye dönük 50 yılı konuşmuyoruz. Konuklarımızın babalarından, dedelerinden gördüğü, duyduğu hikayeler ile 100-150 yıllık hikayeleri ekranlara taşıyoruz.
    Nuri Erçetin ile yaptığımız proğramda  sayın Erçetin rahmetli babasını, dedesini anlattı, onlardan kalan mirası, fotoğrafları, bilgi ve belgeleri bizimle paylaştı. Her biri birbirinden kıymetli bu vesikalar bugün bir kitapın içinde toplanarak Isparta’ya armağan edildi.
    Bu arada küçük bir parantezde sayın Ömer Uyar abime açmak istiyorum. Sayın Uyar’ın da elinde yakın tarihimizin bilgi, belge ve fotoğrafları mevcut. Zaman zaman bu bilgi ve belgeler yeni Ün dergisinde neşredilerek canlandırılıyor.
    Sayın Uyar’ın büyük emek ve zaman ayırdığı bu bilgi, belge ve fotoğraflarında kitaplaştırılarak Ispartaya kazandırılması ve geleceğe taşınması gerektiğini düşünüyorum....
    Bir zamanlar Isparta kitabı çok profösyönelce hazırlanmış, kuşe kağıda basılmış, kaliteli pırıl pırıl bir eser... 248 sayfadan ibaret kitabın ilk baskısı bin adet basılmıştır.
Kitabın içeriğinde;
* Seyyahların Isparta ile ilgili notları
* Isparta’nın eski mahallerinin tanıtımı
* Isparta’da ticaret ve sanayinin gelişimi
* Isparta’da yaşayan rum ve ermenilere dair bilgiler
* ve ingilizceye çevrilmiş son bölümü içeriyor.
Her konu başlığın içeriğindeki fotoğraf ve belgeler ise orjinal ve günümüze kadar taşınmış...
Kitabın yazarı sayın Nuri Erçetin ÖNSÖZ’ünde kaleme aldığı şu ifadeler hem kitabı, hem de amacını en iyi şekilde anlatıyor.
    “Bir varmış bir yokmuş, zaman zaman içinde, kalbur saman içinde, deve tellal iken horoz imam iken, manda berber iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallarken, babam düştü beşikten, alnını yardı eşikten, anam kaptı maşayı, babam kaptı küreği, gösterdiler bana kapı arkasındaki köşeyi…”
    Bazen şehirlerin geçmişi, büyük değişimlerden sonra o kadar uzakta kalır ve yabancılaşır ki masal mı, gerçek mi karışır gider.
    Önsöze böyle bir tekerleme ile başlamamım nedeni budur.
    1900’lü yılların başından itibaren, Anadolu’da tarihini etkileyen birçok olay yaşandı. 1908’de 2. Meşrutiyet, 1911-12 Balkan harbi, 1914 I. Dünya savaşı, 1915 Ermeni Tehciri, 1919-1922 Kurtuluş Savaşı, Rum-Türk Mübadelesi ve cumhuriyetin ilanı. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyet’inin payidar kalması için canla başla yapılan çalışmalar.
    Bu kitapta yeni olan bir şey yok. Bugüne kadar Isparta tarihi ile ilgili yazılan kitapların, makalelerin anlatılanların yeniden derlenmesinden ibarettir. Yararlandığım en önemli kaynak, Sayın Böcüzade Süleyman Sami Efendinin “Isparta tarihi” isimli kitabı ve Ün dergileridir. Bunların yanı sıra yüzden fazla Türkçe, İngilizce ve Rumca kitap ve makaleden faydalandım, birçok Ispartalının anılarından, bilgilerinden yararlandım. Bu bir tarih kitabı değildir. Sadece tarihi hatırlatmak için yazılmıştır.
    İlk bölümde Isparta’ya gelen seyyahların Isparta’yı anlatan notlarından derlediğim bilgileri bulacaksınız.
    Maalesef seyyahların verdiği bilgiler çok sınırlı. Fotoğraf ve çizimler çok az. Getrude Bell’in çektiği birçok fotoğraf olmasına rağmen, çoğu Ağlasun ve Eğirdir ile ilgili. G. Bell tarafından çekilen Isparta Mevlevi Hane kapısına ait bir fotoğraf elimizde mevcut olmasına rağmen, mermer üzerindeki metinlerin tam olarak okunamaması ve telif hakları nedeni ile kitapta kullanamadım. Ama aynı kapının fotoğrafını daha net olarak 1937’de yayınlanan Isparta yıllığında buldum ve onu kullandım.
    İkinci bölümde camileri, çeşmeler, okulları, bağ ve bahçeleri ile mahalleleri anlattım. Çizdiğim krokilerle yerlerini gösterdim. Mahallelerin bugünkü halleri ile karşılaştırılınca “neydi, ne olmuş” diyebilirsiniz. Bu değişim aslında zamanın getirdiği, kaçınılmaz bir gelişme. Yapacak çok bir şey yok.
    Üçüncü bölüm Isparta’da ekonomik ve ticaretin gelişmesine dair topladığım bilgileri kapsamaktadır. Bulabildiğim en eski kaynaklardan, 1950’lere kadar olanları derleyip yayınladım.
    Dördüncü bölümde ise, Isparta’da yaşayıp göç etmek zorunda kalan Hıristiyan toplumuna ait bilgilerden oluşturdum. Ermeniler, Rumlar. Çarşıda, mahallede yan yana otururken, aynı havayı, suyu paylaşırken, bugün unuttuğumuz insanlardan bahsettim. Bu bölümü yazarken Babam Ekrem Erçetin’in notlarından önemli bir ölçüde yararlandım.
    Son bölümde kitabın konusuna uygun bulduğum fotoğraflara, belgelere yer verdim.
    Bu kitabın hazırlanmasına katkıda bulunan herkese çok teşekkür ederim. Kusurlarım ise affola.”
    BİR ZAMANLAR ISPARTA  kitabını büyük bir keyifle okuyucağınızı ve kütüphanenizde saklayacağınızdan eminim.
    Bu kitabı temin etmek isteyenler tükenmeden benimle irtibata geçebilirler.
    Bu arada sayın Valiye, Rektöre, Belediye başkanına, Ticaret ve sanayi odası başkanına, kültür ve turizm müdürlüğüne bu kitapı almalarını tavsiye ediyorum...
    Kitapta yer alan bazı konuları Pazartesi gününden itibaren gazetemizde yer vereceğiz.
Bir kitabın hikayesini sizlerle paylaştım. 
    Bu eseri bizlere kazandıran ve büyük bir emek veren sayın Nuri Erçetin’i birkez daha kutluyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum....

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.