OY VERDİTMEMEK İÇİN ANNE VE BABASINI ODAYLA KİLİTLEDİ

ISPARTA 12.03.2024 - 14:08, Güncelleme: 13.03.2024 - 14:26
 

OY VERDİTMEMEK İÇİN ANNE VE BABASINI ODAYLA KİLİTLEDİ

Biri siyasetin duayeni, diğeri Eğitimci, yazar... Her ikisi de Yalvaçlı, ata dostları... Isparta Halk Eğitim, Milli Eğitim gibi kurumlarda müdürlük yapan ve son olarak Ankara’da Kültür Bakanlığından emekli olan Halil Takavcu, emekliliği sonrasında ‘Maksadımız muhabbet’ kitabını yazarak anılarını paylaşmıştı. Takavcı’nın Isparta siyaseti ilede yakın ilişkilerinin olduğunu bilmeyen yoktur. Kendi ifadesi ile Ülkü ocaklarında yetişmiş, milliyetçi ve sonradan Erkan Mumcu ile Anvatan Partisi döneminde Mumcu’nun ekibinde yer almıştı. Takavcu yıllar sonra bir itirafta bulunarak 18-19 dönem Isparta Milletvekili, Yalvaç Belediye eski Başkanı Ertekin Durutürk ile olan anılarını paylaştı. Takavcı’nın işte o paylaşımı ve yıllar sonra gelen itirafı, “SAYIN ERTEKİN DURUTÜRK’E AÇIK MEKTUP Saygıdeğer Hacı Ağabey, 11 Aralık 1977 Pazar günü ülke genelinde olduğu gibi Yalvaç’ta da mahalli seçimlerin yapıldığı gün. Siz yirmi yedi yaşında genç bir inşaat mühendisi olarak Adalet Partisinden belediye başkanı adayısınız ve o gün seçildiniz. Seçim günü annem babam oy kullanmaya gitmeden önce oturduğumuz odayı kilitledim. “Benim dediğim yere oy verecekseniz odayı öyle açarım.” O dönemin Yalvaç Ülkü Ocaklarında aktif görevim var. MHP adayı için canla başla çalıştığımız yıllar. Yaşımız on sekiz civarında. Babam “Oğlum annen senin dediğin yere oyunu versin. Ertekin’in babası benim ustam.  Onların ekmeğini yedim, suyunu içtim. Ayıp olur.” demesine rağmen kapıyı açamamak için inadımda devam ediyordum. Babam bana kızdı “Hatır var oğlum! ” dediği an babamın hatırını kırmak istemedim. Okuma yazma bilmeyen Semerci Süleyman’ın o anki tavrı bana “HATIR” ve “VEFA”nın ne olduğunu öğretti. Hacı Ağabey siz siyaset yaptığınız süre içerisinde sizinle hiç beraber olmadım, size de oy vermedim. Gel zaman git zaman 1987 yılında nasip oldu siz Doğru Yol Partisi’nden Isparta Milletvekili oldunuz. 1991 yılında yapılan milletvekili genel seçimlerinde tekrar milletvekili seçildiniz. Bu seçimden sonra TBMM’de milletvekillerinin yemin törenin yapıldığı 6 Kasım 1991 günü meclis kürsüsünde anayasaya aykırı yemin etmeye kalkan HEP Milletvekili Hatip Dicle’ye karşı kürsüye kadar gelip yiğitçe tavrınızı koymanız “Burası Türkiye Cumhuriyeti! Doğru dürüst yemin edin!” diye sesinizi yükselterek duruşunuzu göstermenizden dolayı müthiş gurur duydum. Tüm vatanperverler iftihar etti seninle. Ve bu seçimin ardından Süleyman Demirel’in Başbakanlığında DYP-SHP koalisyon hükümeti kuruldu. Haliyle yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte bürokraside değişiklilerin olması doğaldır. Isparta’da da kurum yöneticilerinin görev yerleri değişmektedir O yıllarda Isparta Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü görevini yapmaktayım. Her gün yeni yeni atamalar yapılmakta. Kendi durumumu sormak için bir akşamüzeri sizi telefonla aradım. “Selamünaleyküm Hacı Ağabey. Ben Halil Takavcu” “Aleykümselam Halil buyur.” “Hacı Ağabey Isparta’da bazı atamalar olmakta. Benimle ilgili ne düşünüyorsunuz?” diye sorduğumda açık açık “Seni görevden alacağız Halil” demiştin. Pek çok politikacının, üst düzey bürokratların bu nevi sorulara karşı “Olur mu kardeşim, ben varken sana bir şey olmaz. “deyip de gün geçmeden aldırmalarına çok şahit olmuşumdur. Sizin bu dobraca sözünüzü aleyhime olsa da her yerde her ortamda söylemişimdir. Hiç gocunmadan öğretmenlik mesleğime döndüm. Bu arada yine hakkımda bir soruşturma var. İl dışına atanmam gibi bir durum söz konusu. Bir Pazar gün sizin de Yalvaç’ta olduğunuz günü babamla birlikte evinize geldik. Kılıcınızın keskin olduğu yıllar.  Evinize buyur ettikten sonra Babam “Ertekin Bey benim oğlanın başındaki derdi sen çözersin.” dedi ve siz de “Ne demek Süleyman abi. Benim minderime, evime geldiniz. Senin güzel hatırını mı kıracağım.” derken bir kez daha “HATIR” ın ne olduğunu ve Türk Töresinde mekanına gelene nasıl davranılacağının örneğini gördüm o an. İnanır mısın size karşı bakış tarzım değişti desem riya olmaz. Hacı Ağabey, 13 Aralık 1988 tarihinde Ayasofya’nın cami olarak açılması için meclise verdiğiniz yine 13 Nisan 1994 tarihinde verdiğiniz önergeler bu anlamda yaptığınız çalışmalar hiçbir zaman unutulmayacaktır. Yani 6 Kasım 1991 tarihindeki yemin olayı ile ilgili delikanlıca duruşunuz ve Ayasofya ile ilgili samimi mücadeleniz gerek siyasi hayatınızda gerek sosyal hayatınızda birer şeref vesikası olarak yerini alacaktır. Efendim sizin şu partide olmanız bu şekilde siyaset yapmanız özel tercihinizdir. Seçiminizdir. Ki vatan hainleri, devlet düşmanları, Mehmetçiğimize kurşun sıkanlarla bir olmadıktan sonra farklı yerlerde olmak hiç önemli değil. Nitekim sizin mecliste çalışma arkadaşınız, dostunuz cennet mekân Muhsin Yazıcıoğlu’nun “Seçimler kavga aracı olmasın. Sel gider kumu kalır. Bu seçimde bitecek ama siz akraba olarak komşu olarak kalacaksınız.”   Manidar sözünü hiç unutmuyorum. Hacı Ağabey, gerek babamın vefatında telefonla birkaç kez arayarak acımızı paylaşmandan gerekse yedi ay önce anjiyo olduktan sonra da arayıp geçmiş olsun diyerek tavsiyede bulunmandan dolayı gönlümüzü ihya ettiğinizi açıkça belirtmem gerekir. Yine hasbelkader yazdığım “Maksadımız Muhabbettir” kitaplarımı okuman, beğenmen, paylaşman ve “yazmaya devam” diyerek beni şevklendirmen, onore etmenden dolayı saygılarımı ve şükranlarımı alenen sunuyorum. Hacı Ağabey, Peygamberimizin “Biriniz kardeşini (Allah için) seviyorsa ona sevdiğini söyleyin.”  Şeklinde söylediği hadise binaen bu mektubu yazdım. İçimden geçen hasbi duygu ve düşüncelerimi -herkes de bilsin- ifade etmeye çalıştım.  Rabbim sizlere sağlık sıhhat versin. Yenge hanıma hürmet, hane halkına ayrı ayrı selam ederim. Hayırlı Ramazanlar diliyorum. Ellerinizden öperim”

Biri siyasetin duayeni, diğeri Eğitimci, yazar... Her ikisi de Yalvaçlı, ata dostları...

Isparta Halk Eğitim, Milli Eğitim gibi kurumlarda müdürlük yapan ve son olarak Ankara’da Kültür Bakanlığından emekli olan Halil Takavcu, emekliliği sonrasında ‘Maksadımız muhabbet’ kitabını yazarak anılarını paylaşmıştı. Takavcı’nın Isparta siyaseti ilede yakın ilişkilerinin olduğunu bilmeyen yoktur. Kendi ifadesi ile Ülkü ocaklarında yetişmiş, milliyetçi ve sonradan Erkan Mumcu ile Anvatan Partisi döneminde Mumcu’nun ekibinde yer almıştı. Takavcu yıllar sonra bir itirafta bulunarak 18-19 dönem Isparta Milletvekili, Yalvaç Belediye eski Başkanı Ertekin Durutürk ile olan anılarını paylaştı. Takavcı’nın işte o paylaşımı ve yıllar sonra gelen itirafı, “SAYIN ERTEKİN DURUTÜRK’E AÇIK MEKTUP

Saygıdeğer Hacı Ağabey,

11 Aralık 1977 Pazar günü ülke genelinde olduğu gibi Yalvaç’ta da mahalli seçimlerin yapıldığı gün. Siz yirmi yedi yaşında genç bir inşaat mühendisi olarak Adalet Partisinden belediye başkanı adayısınız ve o gün seçildiniz. Seçim günü annem babam oy kullanmaya gitmeden önce oturduğumuz odayı kilitledim. “Benim dediğim yere oy verecekseniz odayı öyle açarım.” O dönemin Yalvaç Ülkü Ocaklarında aktif görevim var. MHP adayı için canla başla çalıştığımız yıllar. Yaşımız on sekiz civarında. Babam “Oğlum annen senin dediğin yere oyunu versin. Ertekin’in babası benim ustam.  Onların ekmeğini yedim, suyunu içtim. Ayıp olur.” demesine rağmen kapıyı açamamak için inadımda devam ediyordum. Babam bana kızdı “Hatır var oğlum! ” dediği an babamın hatırını kırmak istemedim. Okuma yazma bilmeyen Semerci Süleyman’ın o anki tavrı bana “HATIR” ve “VEFA”nın ne olduğunu öğretti. Hacı Ağabey siz siyaset yaptığınız süre içerisinde sizinle hiç beraber olmadım, size de oy vermedim. Gel zaman git zaman 1987 yılında nasip oldu siz Doğru Yol Partisi’nden Isparta Milletvekili oldunuz. 1991 yılında yapılan milletvekili genel seçimlerinde tekrar milletvekili seçildiniz. Bu seçimden sonra TBMM’de milletvekillerinin yemin törenin yapıldığı 6 Kasım 1991 günü meclis kürsüsünde anayasaya aykırı yemin etmeye kalkan HEP Milletvekili Hatip Dicle’ye karşı kürsüye kadar gelip yiğitçe tavrınızı koymanız “Burası Türkiye Cumhuriyeti! Doğru dürüst yemin edin!” diye sesinizi yükselterek duruşunuzu göstermenizden dolayı müthiş gurur duydum. Tüm vatanperverler iftihar etti seninle. Ve bu seçimin ardından Süleyman Demirel’in Başbakanlığında DYP-SHP koalisyon hükümeti kuruldu. Haliyle yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte bürokraside değişiklilerin olması doğaldır. Isparta’da da kurum yöneticilerinin görev yerleri değişmektedir O yıllarda Isparta Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü görevini yapmaktayım. Her gün yeni yeni atamalar yapılmakta. Kendi durumumu sormak için bir akşamüzeri sizi telefonla aradım. “Selamünaleyküm Hacı Ağabey. Ben Halil Takavcu” “Aleykümselam Halil buyur.” “Hacı Ağabey Isparta’da bazı atamalar olmakta. Benimle ilgili ne düşünüyorsunuz?” diye sorduğumda açık açık “Seni görevden alacağız Halil” demiştin. Pek çok politikacının, üst düzey bürokratların bu nevi sorulara karşı “Olur mu kardeşim, ben varken sana bir şey olmaz. “deyip de gün geçmeden aldırmalarına çok şahit olmuşumdur. Sizin bu dobraca sözünüzü aleyhime olsa da her yerde her ortamda söylemişimdir. Hiç gocunmadan öğretmenlik mesleğime döndüm. Bu arada yine hakkımda bir soruşturma var. İl dışına atanmam gibi bir durum söz konusu. Bir Pazar gün sizin de Yalvaç’ta olduğunuz günü babamla birlikte evinize geldik. Kılıcınızın keskin olduğu yıllar.  Evinize buyur ettikten sonra Babam “Ertekin Bey benim oğlanın başındaki derdi sen çözersin.” dedi ve siz de “Ne demek Süleyman abi. Benim minderime, evime geldiniz. Senin güzel hatırını mı kıracağım.” derken bir kez daha “HATIR” ın ne olduğunu ve Türk Töresinde mekanına gelene nasıl davranılacağının örneğini gördüm o an.

İnanır mısın size karşı bakış tarzım değişti desem riya olmaz.

Hacı Ağabey, 13 Aralık 1988 tarihinde Ayasofya’nın cami olarak açılması için meclise verdiğiniz yine 13 Nisan 1994 tarihinde verdiğiniz önergeler bu anlamda yaptığınız çalışmalar hiçbir zaman unutulmayacaktır. Yani 6 Kasım 1991 tarihindeki yemin olayı ile ilgili delikanlıca duruşunuz ve Ayasofya ile ilgili samimi mücadeleniz gerek siyasi hayatınızda gerek sosyal hayatınızda birer şeref vesikası olarak yerini alacaktır. Efendim sizin şu partide olmanız bu şekilde siyaset yapmanız özel tercihinizdir. Seçiminizdir. Ki vatan hainleri, devlet düşmanları, Mehmetçiğimize kurşun sıkanlarla bir olmadıktan sonra farklı yerlerde olmak hiç önemli değil. Nitekim sizin mecliste çalışma arkadaşınız, dostunuz cennet mekân Muhsin Yazıcıoğlu’nun “Seçimler kavga aracı olmasın. Sel gider kumu kalır. Bu seçimde bitecek ama siz akraba olarak komşu olarak kalacaksınız.”   Manidar sözünü hiç unutmuyorum.

Hacı Ağabey, gerek babamın vefatında telefonla birkaç kez arayarak acımızı paylaşmandan gerekse yedi ay önce anjiyo olduktan sonra da arayıp geçmiş olsun diyerek tavsiyede bulunmandan dolayı gönlümüzü ihya ettiğinizi açıkça belirtmem gerekir. Yine hasbelkader yazdığım “Maksadımız Muhabbettir” kitaplarımı okuman, beğenmen, paylaşman ve “yazmaya devam” diyerek beni şevklendirmen, onore etmenden dolayı saygılarımı ve şükranlarımı alenen sunuyorum.

Hacı Ağabey, Peygamberimizin “Biriniz kardeşini (Allah için) seviyorsa ona sevdiğini söyleyin.”  Şeklinde söylediği hadise binaen bu mektubu yazdım. İçimden geçen hasbi duygu ve düşüncelerimi -herkes de bilsin- ifade etmeye çalıştım.  Rabbim sizlere sağlık sıhhat versin. Yenge hanıma hürmet, hane halkına ayrı ayrı selam ederim. Hayırlı Ramazanlar diliyorum. Ellerinizden öperim”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.