Toplu sözleşme görüşmelerinin devam ettiği bu günlerde açıklanan enflasyon oranı, masada kamu çalışanlarının taleplerinin ne kadar haklı ve makul olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Türkiye Kamu-Sen olarak aylardır ifade ettiğimiz gibi, memurlarımıza yapılacak maaş artışları TÜİK’in açıkladığı geçmiş enflasyon rakamlarına göre değil, öngörülen hayat pahalılığına, geçim şartlarına ve gerçek enflasyona göre belirlenmelidir.

Bilinmelidir ki %5’lik artışla geçim mücadelesi veren kamu çalışanları; ev kirasını, mutfak giderlerini, eğitim ve sağlık harcamalarını karşılayamaz hale gelmiştir. Üstelik iş yükünün arttığı, kiraların, gıda harcamalarının, sosyal maliyetlerin büyüdüğü bu dönemde, alın terinin karşılığını alamayan memurlar her geçen gün daha da yoksullaşmaktadır.

Bu nedenle, devam eden toplu sözleşme süreci, sadece rutin bir prosedür değil; milyonlarca kamu çalışanı ve emeklisinin yaşam mücadelesidir. Türkiye Kamu-Sen olarak talebimiz nettir:

Toplu sözleşme masasında memurların ve emeklilerin kayıplarını telafi edecek şekilde ek zam yapılmalı, maaş artışlarında refah payı uygulamasına geçilmeli, enflasyon farkı maaşlara aylık yansıtılmalı, ekonomik gerçekler dikkate alınarak gelir vergisi adaletsizliği giderilmelidir.

Unutulmamalıdır ki adil bir ücret, güçlü bir devletin ve sürdürülebilir bir kamu hizmetinin temelidir. Türkiye Kamu-Sen, her platformda memurlarımızın hakkını sonuna kadar savunmaya kararlıdır." dedi.