YA ZORBALIĞI YAPAN SİZİN ÇOCUĞUNUZSA?
YA ZORBALIĞI YAPAN SİZİN ÇOCUĞUNUZSA?
Akran zorbalığı, akran grubu içinde fiziksel, duygusal ya da sosyal biçimde zarar veren, tekrar tekrar yaşanan saldırgan davranış biçimi olarak tanımlanmaktadır. Okul ortamlarında sıkça karşılaşılan bir durumdur. Akran zorbalığını önlemek için farkındalık yaratmak, empati geliştirmek ve güvende hissettirmek önemlidir. Zorbalığa uğrayanın yanı sıra zorbalığı yapan da bir çocuk ve diğer tarafta olmak nasıl hissettiriyor? Psikolog AYŞE ÇAĞATAY Manşet Okurları için anlattı.
Çocuğunuzun akran zorbalığı nedeniyle bedensel ve duygusal yönden acı çektiğini görmek son derece üzücüdür. Bazı ebeveynler çocuklarını akran zorbalığı ve şiddete karşı korumak için ilk olarak ne yapmaları gerektiğini bilmemektedir. Bazıları ise çocuklarının zararlı davranışların mağduru mu, seyircisi mi yoksa faili mi olduğundan haberdar değildir.
Akran zorbalığı nedir?
Zorbalık yapan kişinin amacı, fiziksel şiddete ya da incitici söz veya davranışlara başvurarak karşısındaki kişiye acı çektirmektir. Zorbalar, bu tür davranışları sürekli tekrarlar. Erkek çocukları daha çok fiziksel zorbalığa maruz kalırken, kız çocuklarının psikolojik zorbalığa maruz kalma olasılığı daha yüksektir. Akran zorbalığı, tek bir olaydan ziyade bir davranış örüntüsüdür. Zorbalık yapanların genellikle yüksek bir sosyal statü ya da güce sahip olan; daha iri, daha güçlü veya popüler olarak algılanan çocuklar oldukları görülmektedir.
En savunmasız durumdaki çocukların akran zorbalığına maruz kalma riski daha yüksektir. Bunlar genellikle ötekileştirilen topluluklara mensup çocuklar, aileleri yoksul olan çocuklar, farklı cinsiyet kimliklerine sahip olan çocuklar, engeli olan çocuklar ya da göçmen ve mülteci çocuklardır.
Çocuğum Zorbalığa maruz kalıyorsa.?
Zorbalık, çocuklar üzerinde zararlı ve uzun süreli etkilere neden olabilir. Zorbalığın fiziksel etkilerinin yanı sıra, çocuklar depresyon ve kaygı gibi duygusal ve zihinsel sağlık sorunları yaşayabilir, bu da madde bağımlılığına ve okul performansının düşmesine yol açabilir.
İnsan onuruna yakışır, güvenli ve destekleyici bir ortamda eğitim görmek, çocuğunuzun en temel haklarından biridir. Tüm çocukların eğitim alma ve her türlü fiziksel veya psikolojik şiddet, saldırı veya istismardan korunma hakkı vardır. Zorbalık bir istisna değildir.
Çocuğum başka çocuklara zorbalık yapıyorsa nasıl davranmalıyım?
Çocuğunuzun başka çocuklara zorbalık yaptığını düşünüyor veya biliyorsanız, hiçbir çocuğun doğuştan kötü olmadığını, ancak çeşitli nedenlerle böyle davranıyor olabileceklerini unutmayın. Zorbalık yapan çocuklar genellikle ortama uyum sağlamak veya ilgi görmek isteyen ya da karmaşık duygularla başa çıkmakta zorlanan çocuklardır. Bazı durumlarda, zorbalık yapan çocukların evlerinde ya da içinde yaşadıkları toplumda şiddete uğradıkları ya da tanık oldukları görülmektedir.
Psikolog Ayşe Çağatay zorbalıkta bulunan çocuklar için aile içi diyaloğun önemine dikkat çekerek şunları belirtti:
‘Öncelikle gözlem yapmanızı öneriyorum, çocuğumu bu zorbalığa iten sebepler neler olabilir? Aile içerisinde ya da okulda onu etkileyen bir şeyler var ve öncelikle bunun sebebini anlamaya çalışabiliriz. Bu davranışı cezalandırmak ya da cezalandırılmasına izin vermektense onu bu davranışa iten sebepleri anlamalıyız. Bu tür durumlarda oyun terapisi devreye girebilir. Çünkü tek yönlü bir problem değildir; aile, öğretmen tutumu, arkadaşlık ilişkileri, medya etkisi veya okul atmosferinin etkisinin de görülmesi mümkündür bunları oyun terapisinde çocuk eşlikci profesyonele gösterebilir.
Görsel olarak bir şeyi anlatmak, hikaye ile anlatmak onu yargılıyormuşçasına değil de oyun içerisinde bu davranışı kurgulayarak, bu davranışın yanlış olduğunun gösterilmesi çok önemli. ‘
‘Çocuğu zorbalık yapan ailelerin bu davranışı söndürmek için oyun tasarlaması yerinde olacaktır. Oyuncaklar ile bir okul ya da kreş ortamı kurarak, ortamdaki çocuklardan birinin dışlanmasını sağlayabilirsiniz. Sonrasında dışlanan ya da zorbalığa uğrayan çocuğun o anki ruh halini yansıtan davranışları, eve gittikten sonraki üzüntüsünü canlandırabilirsiniz. Burada amaç empati duyabilmesini sağlayabilmek. Bu davranışı yapmaya seni iten neydi.? gibi sorularla onun hissettiklerini anlamaya çalışabilir sonrasında ise bu davranışın yerine hangi davranışın konulabilir olduğu konuşulabilir.
Unutmamalıyız ki çocuğa vermemiz gereken en önemli şey koşulsuz sevilebilir olduğunu göstermek. O kötü davranışı yapsan bile ben seni her koşulda çok seviyorum, ne yaparsan yap seni hep çok seveceğim. Ama bazı şeyler yanlış bazı şeylerin kuralları var bunu şu şekilde düzenleyebiliriz. Tamamen diyalog halinde ve gerekirse bir uzmandan destek alarak bu süreci yürütmeliyiz.’’
Bu durumu yaşayan ailelere oyun terapisini tavsiye eden ve koşulsuz sevgiyi vurgulayan Psikolog Ayşe Çağatay sözlerine şöyle devam etti:
‘Çocuklar için temelde tek bir nokta var o da koşulsuz sevgiyi verebilmek. Koşulsuz sevgiyi varsa sağlıklı birey vardır. Zaman zaman anne babalar da farkında olmadan kendi içsel çatışmalarını çocuğa yansıtabiliyor. Burada danışanlarıma da hep vermiş olduğum bir örneği vermek istiyorum; çocuğunuz büyüdü ve bir yetişkin olarak sizin evinize ziyarete geliyor. Bu ziyareti düşünerek bana hayalinizdeki çocuğu, evinize yetişkin olarak gelen çocuğu anlatabilir misiniz? Nasıl bir karakteri olsun istersiniz? sorusunu yöneltiyorum. Bu soruya verilen pek çok cevapta da anne ya da babanın kendi içsel çatışmalarını çocuğa yansıttıklarını görebiliyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi ‘ koşulsuz sevgi ‘ yi çocuklarımıza hissettirebilirsek pek çok problemin kendiliğinden ortadan kalktığını görebilirsiniz.’’
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.