KOMŞU BEŞİK GİBİ SALLANIYOR

ISPARTA 12.08.2024 - 15:11, Güncelleme: 13.08.2024 - 13:15
 

KOMŞU BEŞİK GİBİ SALLANIYOR

Antalya Kaş açıklarında 4.1 ve 4.2 büyüklüğünde peş peşe iki deprem meydana geldi. Depremle ilgili detayları Prof. Dr. Murat Utkucu ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen anlattı. 9 Ağustos’un ilk dakikalarından son saniyelerine kadar toplamda 15'in üzerinde deprem kaydedildi. 4'ten büyük depremlerin yaşanması bölgede endişe yarattı. Sarsıntıların büyük bir depremin habercisi olup olamayacağını ve Antalya'nın deprem geçmişindeki 'asıl tehlikeyi' 2 uzman anlattı. Son günlerde Akdeniz’de neredeyse her gün kaydedilen 4’ten büyük depremler, 9 Ağustos günü kısa süre içine üst üste yaşandı. Aynı gün içinde Girit, Akdeniz ve Antalya açıklarında sismografların radarına giren sarsıntılar, pek çok noktadan hissedildi. Levha sınırı olmasıyla öne çıkan noktaların deprem tehlikesi açısından daha kritik olabileceği konusunda uyarılar akıllara gelince, Antalya’nın ismi bununla pek anılmasa da endişelere neden oldu. 9 Ağustos’un ilk dakikalarından son saniyelerine kadar toplamda 15'in üzerinde deprem kaydedildi. Özellikle deniz altındaki fayların kırılması sebebiyle yaşanabilecek tsunami tehliklesi Akdeniz kıyılarını tehdit ederken bölgenin deprem geçmişi, bunun hiç de uzak olmayan bir ihtimal olduğunu gözler önüne serdi. DEPREM GEÇMİŞİ KARANLIK Türkiye’nin pek çok noktasında olduğu gibi, Antalya da pek gündeme gelmemiş olsa de deprem bölgesi. Doç. Dr. Bülent Özmen Antalya’nın ve Akdeniz’in deprem geçmişini açıkladı. Ne yazık ki bölge yıkıcı depremlerle çok kere sarsılarak kayıp verdi. Son olarak 6 büyüklüğündeki 2021 Girit depremi, 27 Eylül 2021 tarihinde Girit adası açıklarında kaydedilmiş ve 1 kişi yaşamını yitirmişti. 2021’deki bu deprem, Girit'in idari merkezi olan Kandiye'yi son yüz yıl içinde vuran en büyük depremdi ve tabii ki tek değildi. Akdeniz kıyıları yıkıcı deprem üretme potansiyeline sahip pek çok fayın bulunduğu bir nokta. Doç. Dr. Bülent Özmen, Antalya’nın da içinde bulunduğu tehlikeli bölgeyi şöyle anlattı: "Antalya ve çevresinde deprem üretme potansiyeli olan çok sayıda fay var. Bu faylar Fethiye-Burdur Fay Zonu, Helenik-Kıbrıs Yayı, Kırkkavak ve Aksu fayı olarak sıralanabilir. Antalya Körfezi içinde ve Ege Denizi içinde de çok sayıda ve Antalya’yı etkileme potansiyeli olan aktif fay var. ‘ASIL HASAR TSUNAMİDEN OLACAK’ Pek çok noktası depremlerle sarsılan Türkiye için, deprem tehlikesiyle yer zaman fark etmeksizin karşılaşıldığı düşünüldüğünde, Antalya’dan söz etmemek hata olur. Ancak uzmanlar Antalya ve Akdeniz kıyıları için deprem tehlikesi kadar tsunami için de uyarılarda bulunuyor. 8’DEN BÜYÜK BİR DEPREMİN HAZIRLAYICISI MI? Son olarak 6 Şubat depremleri Türkiye’nin deprem tarihinde derin yaralar açmıştı. Ancak bu topraklar için deprem 6 Şubat’ta ne ilk ne de son kez yaşandı. Yani binlerce yıl öncesine dayanan karanlık geçmiş fay hatları üzerinde yer alan bir ülke için kaçınca kurtulabileceği bir şey değildi. Tek çare sağlam yapılar inşa etmek ve artık depremin değil, binanın öldüreceğini anlamaktı. Akdeniz ve Antalya açıklarında her gün depremler yaşanıyor olması, ‘Antalya da bir gün yıkılacak mı?’ sorularını akıllara getirdi. Prof. Dr. Murat Utkucu yapı stokuna şu sözlerle dikkat çekti: “Deprem riskini belirleyen tek unsur deprem tehlikesi yani meydana gelen depremlerin büyüklük ve uzaklıkları değildir. Binalarımızın kaliteleri ve zemin durumları da belirleyicidir. Dolayısıyla oluşacak etkinin bu faktörlerin birleşimi olacağı ifade edilebilir.”  

Antalya Kaş açıklarında 4.1 ve 4.2 büyüklüğünde peş peşe iki deprem meydana geldi. Depremle ilgili detayları Prof. Dr. Murat Utkucu ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen anlattı. 9 Ağustos’un ilk dakikalarından son saniyelerine kadar toplamda 15'in üzerinde deprem kaydedildi. 4'ten büyük depremlerin yaşanması bölgede endişe yarattı. Sarsıntıların büyük bir depremin habercisi olup olamayacağını ve Antalya'nın deprem geçmişindeki 'asıl tehlikeyi' 2 uzman anlattı.

Son günlerde Akdeniz’de neredeyse her gün kaydedilen 4’ten büyük depremler, 9 Ağustos günü kısa süre içine üst üste yaşandı. Aynı gün içinde Girit, Akdeniz ve Antalya açıklarında sismografların radarına giren sarsıntılar, pek çok noktadan hissedildi. Levha sınırı olmasıyla öne çıkan noktaların deprem tehlikesi açısından daha kritik olabileceği konusunda uyarılar akıllara gelince, Antalya’nın ismi bununla pek anılmasa da endişelere neden oldu. 9 Ağustos’un ilk dakikalarından son saniyelerine kadar toplamda 15'in üzerinde deprem kaydedildi.

Özellikle deniz altındaki fayların kırılması sebebiyle yaşanabilecek tsunami tehliklesi Akdeniz kıyılarını tehdit ederken bölgenin deprem geçmişi, bunun hiç de uzak olmayan bir ihtimal olduğunu gözler önüne serdi.

DEPREM GEÇMİŞİ KARANLIK

Türkiye’nin pek çok noktasında olduğu gibi, Antalya da pek gündeme gelmemiş olsa de deprem bölgesi. Doç. Dr. Bülent Özmen Antalya’nın ve Akdeniz’in deprem geçmişini açıkladı. Ne yazık ki bölge yıkıcı depremlerle çok kere sarsılarak kayıp verdi. Son olarak 6 büyüklüğündeki 2021 Girit depremi, 27 Eylül 2021 tarihinde Girit adası açıklarında kaydedilmiş ve 1 kişi yaşamını yitirmişti. 2021’deki bu deprem, Girit'in idari merkezi olan Kandiye'yi son yüz yıl içinde vuran en büyük depremdi ve tabii ki tek değildi. Akdeniz kıyıları yıkıcı deprem üretme potansiyeline sahip pek çok fayın bulunduğu bir nokta. Doç. Dr. Bülent Özmen, Antalya’nın da içinde bulunduğu tehlikeli bölgeyi şöyle anlattı:

"Antalya ve çevresinde deprem üretme potansiyeli olan çok sayıda fay var. Bu faylar Fethiye-Burdur Fay Zonu, Helenik-Kıbrıs Yayı, Kırkkavak ve Aksu fayı olarak sıralanabilir. Antalya Körfezi içinde ve Ege Denizi içinde de çok sayıda ve Antalya’yı etkileme potansiyeli olan aktif fay var.

‘ASIL HASAR TSUNAMİDEN OLACAK’

Pek çok noktası depremlerle sarsılan Türkiye için, deprem tehlikesiyle yer zaman fark etmeksizin karşılaşıldığı düşünüldüğünde, Antalya’dan söz etmemek hata olur. Ancak uzmanlar Antalya ve Akdeniz kıyıları için deprem tehlikesi kadar tsunami için de uyarılarda bulunuyor.

8’DEN BÜYÜK BİR DEPREMİN HAZIRLAYICISI MI?

Son olarak 6 Şubat depremleri Türkiye’nin deprem tarihinde derin yaralar açmıştı. Ancak bu topraklar için deprem 6 Şubat’ta ne ilk ne de son kez yaşandı. Yani binlerce yıl öncesine dayanan karanlık geçmiş fay hatları üzerinde yer alan bir ülke için kaçınca kurtulabileceği bir şey değildi. Tek çare sağlam yapılar inşa etmek ve artık depremin değil, binanın öldüreceğini anlamaktı. Akdeniz ve Antalya açıklarında her gün depremler yaşanıyor olması, ‘Antalya da bir gün yıkılacak mı?’ sorularını akıllara getirdi. Prof. Dr. Murat Utkucu yapı stokuna şu sözlerle dikkat çekti: “Deprem riskini belirleyen tek unsur deprem tehlikesi yani meydana gelen depremlerin büyüklük ve uzaklıkları değildir. Binalarımızın kaliteleri ve zemin durumları da belirleyicidir. Dolayısıyla oluşacak etkinin bu faktörlerin birleşimi olacağı ifade edilebilir.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.