ISPARTA’NIN İLK TAVI İŞLEMİ SDÜ HASTANESİNDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Süleyman Demirel Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı tarafından Isparta’da ilk kez Transcatheter Aortic Valve Implantation- TAVI (kasıktan girilerek kalp kapağının ameliyatsız değiştirilmesi) işlemi gerçekleştirildi. Daha önce Üniversitemiz Kardiyoloji Polikliniklerinde tetkikleri yapılan, aktif şikâyetleri olan ve yapılan kalp ultrasonunda ciddi aort kapak darlığı saptanan iki hastaya SDÜ Kardiyoloji AD anjiyografi laboratuvarında TAVI işlemi uygulandı. İşlem, hastaların sağ kasığından, göğüs kafesini açmadan, narkozsuz olarak gerçekleştirildi. Ortalama 60-90 dakika sonucunda kalp kapakları değiştirilen hastalar, kardiyoloji yoğun bakımına alındı. 24 saatlik yoğun bakım takibi sonrası herhangi bir komplikasyon gelişmeyen hastalar stabil olarak kardiyoloji servisine alındı ve 3-4 gün takip süresi sonrası hastalar sağlıklı olarak taburcu edildi. TAVI işleminin tam teşekküllü anjiyografi veya kateter laboratuvarında özel eğitimli girişimsel kardiyoloji doktorları, anestezi ekibi, hemşireler ve teknisyenlerden oluşan bir ekip tarafından yapıldığını belirten SDÜ Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Karabacak, “İşlemde genellikle genel anestezi (narkoz) gerekmemekte, lokal anestezi altında yapılmaktadır. En basit anlatımıyla, plastik bir kateter ile hastanın sağ kasık atardamarından girilmekte ve daralmış olan kalp kapağı değiştirilmektedir. İşlem yaklaşık 1-1.5 saat sürmekte ve göğüs kafesi açılmadan yapılmaktadır. Hastalar işlemden sonra en fazla 24 saat yoğun bakımda takip edilmekte, 3-4 gün sonra taburcu edilebilmektedirler. İşlem sonrası hastaların yaşam kalitelerinde ciddi iyileşmeler görülmekte, cerrahi prosedüre göre erken dönemde normal hayata dönebilmektedirler. Tüm bu nedenlerden dolayı TAVI yöntemi özellikle ileri yaşta açık kalp ameliyatı uygun olmayan veya yüksek riskli olan hastalarda seçkin bir tedavi yöntemidir.” dedi. Aort kapağı hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Karabacak  “Aort kapağı vücuda kanı pompalayan sol karıncık ile aort damarı arasında bulunan kalp kapağıdır. Aort kapak darlığı hastalığı özellikle ileri yaşta görülmekte ve hastaların yaşam kalitesini oldukça düşürmektedir. 75 yaş üzerinde 100 kişiden 3’ünde, 85 yaş üzerinde ise 100 kişiden 5’inde görülmektedir. Hastalarda nefes darlığı, göğüs ağrısı, bayılmalar, ritim bozuklukları ve daha kötüsü ani kardiyak ölümlere neden olabilmektedir. Darlığa bağlı şikâyetleri başlayan hastalarda 3-5 yıl içinde ölüm riskinin yüzde 100’e yakın olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla aort darlığının sinsi bir hastalık olduğu ve özellikle bu şikâyetler başladığında acilen tedavi edilmesi gerektiği söylenebilir. Maalesef aort kapağının darlığında ilaç tedavisinin yeri oldukça sınırlıdır ve tedavi daralmış olan kapağın değiştirilmesidir. Bu amaçla hastaların özelliklerine göre açık kalp cerrahisi veya TAVI işlemi uygulanabilmektedir. Ciddi aort kapak darlığı olan bu hastaların bir kısmında ileri yaş veya yüksek operasyon riskleri nedeni ile operasyon önerilmemektedir. Bu hastalar öncelikle multidisipliner bir ekip (kardiyoloji, kalp damar cerrahisi ve anestezi) tarafından değerlendirilmekte, açık ameliyat için uygun olmayan hastalarda TAVI (Transcatheter aortic valve implantasyon-aort kapağının kateter yoluyla değiştirilmesi) işlemi için konsey kararı alınmaktadır.” dedi.