EĞİRDİR GÖLÜ KİMİN?

EĞİRDİR GÖLÜ KİMİN?

Eğirdi Akın gazetesinde köşe yazıları yazan Havva Mutlucan, Isparta Belediyesinin Eğirdir ve civar köylere maddi destekte bulunmasının gerekçesisni Eğirdir Gölünden aldığı suya bağlarken. Eğirdir halkının daha pahalı su kullandığını iddia etti. Mutlucan'ın kaleme aldığı iddalar şöyle. ''Isparta içme suyunun belirli bir miktarını Eğirdir gölünden almasına rağmen Isparta Belediyesi tarafından il merkezinde ilçemizde ikamet eden vatandaşlarımıza sunulandan daha ucuza içme suyu hizmeti verilmektedir. Kısaca, biz Eğirdirliler, kendi suyumuzu Isparta merkezdeki insanlardan daha pahalıya kullanıyoruz. Isparta Belediyesi’nin ilçe Belediyelerine göre maddi durumunun daha iyi olması gölümüzden aldığı içme suyunu vatandaşına daha makul fiyata sunabilmesine imkân sağlamaktadır. O zaman diyorum ki! Isparta Belediyesi gölümüzden almış olduğu içme suyu miktarı kadar sınırı olan ilçe ve kasabalara nüfusu miktarında ödeme yapsın. Neden dersiniz?Hem gölümüze sınırı olan ilçe ve kasabalara maddi kaynak olur, Hem de nasıl olsa Eğirdir Gölü’nden ücretsiz su alınıyor mantığından vazgeçilip siyasi malzeme yapılmaz.Belki de İl yönetimi hiç olmazsa gölümüzden almış olduğu içme suyundan vazgeçip, başka alternatifler bulmaya çalışır.'' Eğirdirli olan ve Ankara'da ikamet eden Gazeteci Yazar Zeki Tarhan çok geçmeden Mutlucan'a kendi köşesinden cevap vererek son noktayı koymuş oldu. İşte Tarhan'ın kaleme aldığı yazısı  “…Isparta Belediyesi; Gölümüzden aldığı içme suyu miktarı kadar, gölde sınırı olan ilçe ve kasabalara nüfusuna göre ödeme yapsın. Biz Eğirdir’liler, kendi suyumuzu Isparta merkezdeki insanlardan daha pahalıya kullanıyoruz.”         …Evet, bunları derken iki hususa daha dikkat çekiyor; “Bundan böyle su meselesi siyasi malzeme yapılmaz ve İl yönetimi de, gölümüzden içme suyu almaktan vazgeçer, başka seçenekler bulmaya çalışır.”                                                    ***         Gelelim yazımızın başlığına; bu başlığı niçin attım? Yıllardır çok fonksiyonlu EĞİRDİR GÖLÜ’nün çok başlılığından şikâyet etmişizdir. Merkezi Yönetim ve Yerel Yönetim Birimlerinin yetki ve sorumluluk kargaşasından bir türlü kurtulamayışına tanık olmuşuzdur. Hatta, EĞİRDİR GÖLÜ için; “Yedi Kocalı Hürmüz” tanımlaması bile yapılmıştır. Ama son tahlilde; büyük yatırımcı kuruluş kimliğiyle, Eğirdir Gölü’nün sahibi “DSİ” olarak kamuoyunda yanlış bir algı oluşmuştur. Aynı yanlış algıyı, buna benzer bir yaklaşımla yukarıda belirttiğimiz Havva hanımın mülkiyetçi bakış açısını da ekleyebiliriz.        Havva hanım, öyle bir yaklaşım sergilemiş ki; “EĞİRDİR GÖLÜ’NÜN TAPUSU EĞİRDİR’İNDİR” demesine beş dakikası kalmış sanki.                                                  ***        Şimdi de Isparta Yerel Yönetimine gelelim… Isparta içme suyunu, Eğirdir Gölü’nün Bedre koyundan, yüksek enerji maliyetiyle Isparta merkeze borulu hatla gölün suyunu çekiyor… Merkeze giden su; DSİ’nin tarımsal sulama amaçlı yapmış olduğu Darı Deresi Göleti’ n den aldığı su ile karıştırıp paçal yapıyor ve böylece uluslar arası genel kabul görmüş arsenik oranını tutturmaya çalışıyor… Arsenikli su oranını bu şekilde düşürmenin mümkün olup olmadığı konusu akademik camiada tartışma konusu olduğunu da burada belirtelim. Haa, şunu da anımsatalım; ikinci Darı Deresi göleti de devreye girince, Isparta EĞİRDİR GÖLÜ’ nden su almaktan da kurtulacaktır.                                                **       EĞİRDİR GÖLÜ kimin mi Havva hanım? Hadi bir ironi yapalım; Beyşehir Gölünün 1/3’ ü Eğirdir’in, 2/3’ ü de Beyşehir’in. Eğirdir Gölünün ise; ¼’ü Eğirdir’in, ¼’ü Gelendost’un, ¼’ü Yalvaç’ın, ¼’ ü de Senirkent’ in?!!!                                               ***