ATASEVEN: DEPREME HAZIRLIKLI DEĞİLİZ

ISPARTA 02.07.2022 - 11:51, Güncelleme: 02.07.2022 - 11:53
 

ATASEVEN: DEPREME HAZIRLIKLI DEĞİLİZ

Isparta, Türkiye'nin deprem riski dağılım haritasında genel olarak birinci derecedeki deprem kuşağı üzerinde yer alıyor. Isparta nüfusunun yaklaşık %93'ünden fazlası birinci derece deprem bölgesinde, %7 civarında bir oranı da ikinci derece deprem bölgesinde yaşıyor. Mimarlar Odası Başkanı Caner Ataseven, buna rağmen Isparta’daki çoğu yapı stokunun dayanıksız olduğunu söyledi.
Isparta’da kentsel dönüşüm kapsamında son 10 yılda yaklaşık bin 200 yapının dönüştürüldüğünü söyleyen Başkan Ataseven, “İlimizde kentsel dönüşüm hedefimiz çok büyüktü. Fakat binli rakamları yeni geçtik. Yaklaşık bin 200 kadar bina dönüştürdük. 10 yıl geçti kentsel dönüşümün üzerinden, yılda 120 bina dönüştürmüşüz. Bu anlamda çok yetersiz kaldığımızı düşünüyorum. Gülü seven dikenine katlanır derler. Bizim ilimiz gül gibi, zaten gül şehri. Fakat bir dikeni var; birinci derece deprem kuşağındayız. 100 yıldır beklenen büyük deprem henüz olmadı. 100 yıldır enerji birikiyor. Maalesef biz bu depremi yaşayacağız. Bu bir tabiat olayı. Asıl soru şu; ‘Biz hazır mıyız?’ Biz hazır değiliz. 2000 öncesi yapı stokumuzun çoğu dayanıksız. Dönüştürmekte de çok yavaş gidiyoruz. Yılda 100-150 bina ile olacak iş değil bu.” dedi. PLANSIZLIK ISPARTA’YA BÜYÜK ZARAR VERİYOR Doğru yapılaşmanın önemine dikkat çeken Ataseven, açıklamasına şöyle devam etti; “Isparta’da bir diğer sorun sağlıksız kentsel dönüşüm. Mimar Sinan Caddesinde bir binayı kentsel dönüşüm ile dönüştürdük. Yerine yenisi yapıldı. Bizim Mimar Sinan Caddesi ile ilgili hayallerimiz vardı. Buraya tramvay yapacaktık, yolu genişletecektik. O binaya ruhsat vermekle biz bu caddeyi 50 yıl kilitledik. 50 yıl boyunca ne yol genişletebiliriz ne de tramvay yapabiliriz. Aynı Kaymakkapı Meydanında da oldu. Kentsel dönüşüm kapsamında bir bina yapıldı. Hani biz Tuhafiyeciler Sitesini yıkıp, orayı meydan yapacaktık? Adam nasıl yıktırır o binayı şimdi? Bir binanın ömrü 50 yıl. Bu da iki nesil demek. Isparta’da makro planlama olmadığından dolayı ilimize çok zarar veriyoruz. TARIM ALANLARI İMARA AÇILMAMALI! Kentsel dönüşümde bazı sorunları aşamıyoruz. Mülkiyet sorunları ülkemizde çok büyük sıkıntı. İki kardeş bile bir araya gelip anlaşamıyor. Mülkiyetler o kadar karışmış ki; kimine miras kalmış, kimi Avrupa’da yaşıyor, kiminin başka bir sıkıntısı var. Bunları çözmek başlı başına büyük bir iş olduğu için tarım arazisine bina yapmak daha kolay. Hem Çünür’de hem de Deregümü’de tarım arazisinin imara açılması hiç hoşuma gitmemişti. Şimdi de Kolçevik Kavşağı açılıyor. Oda olarak buna karşıyız. Tarım arazisinin öyle kalması lazım, imara açılmaması lazım. Maalesef ki düz alana inşaat yapmak çok kolay geliyor bize. Fakat deprem açısından da en sıkıntılı yer orası. Eski medeniyetlere baktığımız zaman yüksek yüksek tepelere ev kurmuşlar. Ovalara kurulan medeniyetlerin hepsi yok olmuş. Ama Sagalassos’a bakın hala duruyor. Tarım arazilerinde zemin sıvılaşması ve zemin büyütmesi depremde çok fazla olacaktır. Buna bir örnek verecek olursak; Isparta’da birkaç yıl önce 2,9 büyüklüğünde deprem olmuştu. Herkes sokağa fırladı. Herkes tweet atmış, ‘ya ben Manisa’da deprem yaşadım; kimse bana bu depremin 2,9 olduğuna inandıramaz. En az 5 şiddetinde.’ diyordu. Onun sebebi zemin büyütmesidir. Kayalıkta deprem hızlı bir şekilde gelip geçiyor. Yumuşak zeminde çok oyalanıyor. Biz 3 şiddetindeki depremi 5-6 gibi hissediyoruz.” 
Isparta, Türkiye'nin deprem riski dağılım haritasında genel olarak birinci derecedeki deprem kuşağı üzerinde yer alıyor. Isparta nüfusunun yaklaşık %93'ünden fazlası birinci derece deprem bölgesinde, %7 civarında bir oranı da ikinci derece deprem bölgesinde yaşıyor. Mimarlar Odası Başkanı Caner Ataseven, buna rağmen Isparta’daki çoğu yapı stokunun dayanıksız olduğunu söyledi.

Isparta’da kentsel dönüşüm kapsamında son 10 yılda yaklaşık bin 200 yapının dönüştürüldüğünü söyleyen Başkan Ataseven, “İlimizde kentsel dönüşüm hedefimiz çok büyüktü. Fakat binli rakamları yeni geçtik. Yaklaşık bin 200 kadar bina dönüştürdük. 10 yıl geçti kentsel dönüşümün üzerinden, yılda 120 bina dönüştürmüşüz. Bu anlamda çok yetersiz kaldığımızı düşünüyorum. Gülü seven dikenine katlanır derler. Bizim ilimiz gül gibi, zaten gül şehri. Fakat bir dikeni var; birinci derece deprem kuşağındayız. 100 yıldır beklenen büyük deprem henüz olmadı. 100 yıldır enerji birikiyor. Maalesef biz bu depremi yaşayacağız. Bu bir tabiat olayı. Asıl soru şu; ‘Biz hazır mıyız?’ Biz hazır değiliz. 2000 öncesi yapı stokumuzun çoğu dayanıksız. Dönüştürmekte de çok yavaş gidiyoruz. Yılda 100-150 bina ile olacak iş değil bu.” dedi.

PLANSIZLIK ISPARTA’YA BÜYÜK ZARAR VERİYOR

Doğru yapılaşmanın önemine dikkat çeken Ataseven, açıklamasına şöyle devam etti; “Isparta’da bir diğer sorun sağlıksız kentsel dönüşüm. Mimar Sinan Caddesinde bir binayı kentsel dönüşüm ile dönüştürdük. Yerine yenisi yapıldı. Bizim Mimar Sinan Caddesi ile ilgili hayallerimiz vardı. Buraya tramvay yapacaktık, yolu genişletecektik. O binaya ruhsat vermekle biz bu caddeyi 50 yıl kilitledik. 50 yıl boyunca ne yol genişletebiliriz ne de tramvay yapabiliriz. Aynı Kaymakkapı Meydanında da oldu. Kentsel dönüşüm kapsamında bir bina yapıldı. Hani biz Tuhafiyeciler Sitesini yıkıp, orayı meydan yapacaktık? Adam nasıl yıktırır o binayı şimdi? Bir binanın ömrü 50 yıl. Bu da iki nesil demek. Isparta’da makro planlama olmadığından dolayı ilimize çok zarar veriyoruz.

TARIM ALANLARI İMARA AÇILMAMALI!

Kentsel dönüşümde bazı sorunları aşamıyoruz. Mülkiyet sorunları ülkemizde çok büyük sıkıntı. İki kardeş bile bir araya gelip anlaşamıyor. Mülkiyetler o kadar karışmış ki; kimine miras kalmış, kimi Avrupa’da yaşıyor, kiminin başka bir sıkıntısı var. Bunları çözmek başlı başına büyük bir iş olduğu için tarım arazisine bina yapmak daha kolay. Hem Çünür’de hem de Deregümü’de tarım arazisinin imara açılması hiç hoşuma gitmemişti. Şimdi de Kolçevik Kavşağı açılıyor. Oda olarak buna karşıyız. Tarım arazisinin öyle kalması lazım, imara açılmaması lazım. Maalesef ki düz alana inşaat yapmak çok kolay geliyor bize.

Fakat deprem açısından da en sıkıntılı yer orası. Eski medeniyetlere baktığımız zaman yüksek yüksek tepelere ev kurmuşlar. Ovalara kurulan medeniyetlerin hepsi yok olmuş. Ama Sagalassos’a bakın hala duruyor. Tarım arazilerinde zemin sıvılaşması ve zemin büyütmesi depremde çok fazla olacaktır. Buna bir örnek verecek olursak; Isparta’da birkaç yıl önce 2,9 büyüklüğünde deprem olmuştu. Herkes sokağa fırladı. Herkes tweet atmış, ‘ya ben Manisa’da deprem yaşadım; kimse bana bu depremin 2,9 olduğuna inandıramaz. En az 5 şiddetinde.’ diyordu. Onun sebebi zemin büyütmesidir.

Kayalıkta deprem hızlı bir şekilde gelip geçiyor. Yumuşak zeminde çok oyalanıyor. Biz 3 şiddetindeki depremi 5-6 gibi hissediyoruz.” 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.