Dr. Küçükcoşkun açıklamasında, akciğerin vücudun oksijen ihtiyacını karşılayan temel solunum organı olduğunu belirterek, akciğer kanserinin akciğer dokusundaki hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu oluşan bir hastalık olduğunu ifade etti.

Kanserli hücrelerin zamanla çevre dokulara veya kan yoluyla uzak organlara yayılarak (metastaz) ciddi hasarlara neden olabileceğini belirtti.

Risk Faktörleri ve Pasif İçicilik Tehlikesi

Dr. Küçükcoşkun, akciğer kanserinin en önemli nedeninin tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı olduğunu belirterek, risk faktörlerini şu şekilde sıraladı:

* Sigara, pipo, puro ve nargile kullanımı

* Sigara dumanına maruz kalmak (pasif içicilik)

* Asbest, arsenik, krom gibi maddelere mesleki veya çevresel maruziyet

* Yoğun radyasyon veya hava kirliliğine maruz kalmak

* Ailede akciğer kanseri öyküsü bulunması

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre her yıl 1,3 milyon kişinin pasif tütün dumanına maruziyet nedeniyle hayatını kaybettiğini hatırlatan Küçükcoşkun, “Pasif etkilenimin güvenli bir düzeyi yoktur. Dumansız hava sahası uygulamaları hem aktif içiciliği hem de toplumdaki kanser yükünü azaltmaktadır.” dedi.

Belirtiler ve Farkındalık Çağrısı

Akciğer kanserinin en sık görülen belirtilerini de sıralayan Küçükcoşkun, geçmeyen öksürük, kanlı balgam, göğüs ağrısı, ses kısıklığı, nefes darlığı, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi şikâyetlerin önemsenmesi gerektiğini söyledi.

Vatandaşlara sağlıklı yaşam çağrısında bulunan İl Sağlık Müdürü, “Tütün ve tütün ürünlerini kullanmayalım, dumansız hava sahası uygulamalarına destek olalım, erken tanının hayat kurtardığını unutmayalım.” dedi.

Dr. Küçükcoşkun açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:

“Kanserde erken teşhis hayat kurtarır.

Fark et, geç kalma: Erken tanı hayat kurtarır!

Nefes al, fark et, harekete geç!

Nefesiniz dumansız, hayatınız sağlıklı olsun.”