1 MİLYON İYİ İNSAN ARANIYOR

Kızılay tarafından yürütülen "1 Milyon İyi İnsan Aranıyor" İsimli Kan Bağışı Kampanyasının iyi bir noktada olduğunu söyleyen Kızılay Kan Merkezi Müdürü Uğur Güzel “Kan, insan dışında hiçbir kaynaktan elde edilemiyor. Ülkemizde ise ciddi biçimde kan ihtiyacı var. Bu noktada vatandaşlarımıza büyük görev düşüyor” ifadelerini kullandı.

1 MİLYON İYİ İNSAN ARANIYOR Kızılay tarafından yürütülen "1 Milyon İyi İnsan Aranıyor" İsimli Kan Bağışı Kampanyasının iyi bir noktada olduğunu söyleyen Kızılay Kan Merkezi Müdürü Uğur Güzel “Kan, insan dışında hiçbir kaynaktan elde edilemiyor. Ülkemizde ise ciddi biçimde kan ihtiyacı var. Bu noktada vatandaşlarımıza büyük görev düşüyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin kan ihtiyacının yüzde 50’ye yakını Türk Kızılay’ı tarafından gönüllü kişilerden karşılanırken, geri kalan bölümü Dünya Sağlık Örgütü’nün önerilerinin aksine hasta yakınlarının bulduğu kan vericilerden alınıyor. Gönüllü, bilinçli ve düzenli kan bağışını arttırmayı hedefleyen kampanya 2008 yılında başlamış ve bu zamana kadar gönüllü kan bağışı oranı artırılmıştır. Kızılay Kan Merkezi Müdürü Uğur Güzel farklı hedeflere yönelik değişik projeler yürüttüklerini belirterek “1 milyon iyi insan aranıyor kampanyamız kamu spotları ile kan bağışı konusunda başlarından iyi veya kötü bir hikâye geçmiş olan vatandaşlarımıza ulaşarak, bunların bağışçı olmasını sağlamak. Bu noktadaki hedef kitlemiz Türkiye’nin dört bir yanında ve bu insanlara eğitimlerle falan ulaşmamız mümkün değil. Çoğu zaman işteler veya kırsal kesimdeler. 1 milyon iyi insan aranıyor kampanyamızda askerliğini yapmış, kan vermesinde bir sakınca olmayan tüm vatandaşları hedef alıyoruz. Fakat ne yazık ki bizim toplumumuzda sosyal alanlar yeteri kadar düzenlenmediği için ya biz onlar ya da onlar bize ulaşamayabiliyor. Mesela bugün mevsim koşullarından dolayı uygun fiziki mekan bulmakta sorun yaşıyoruz. Bu mekansal sorunların ilerde şehir planlaması ile çözülebileceğine inanıyoruz. Örneğin modern ülkelerde metro istasyonlarında kan bağış mekanları var. Kalabalık caddelerin yol kenarlarında kan bağış araçları için ayrılmış alanlar var” diye konuştu. SDÜ’DE HEDEF 25 EVİ OLUŞTURMAK İSTİYOR Kızılay tarafından yürütülen Hedef 25 projesinde SDÜ’nün iyi bir noktada olduğunu söyleyen Kızılay Kan Merkezi Müdürü Uğur Güzel “SDÜ hedef 25 projesinde Türkiye’de üniversiteler arasında ilk 10’a girmiş durumda” diyerek SDÜ Batı kampusü içinde sabit bir Hedef 25 evi oluşturmak istediklerini söyledi. Kızılay tarafından 2006 yılında başlatılan Hedef 25 projesi 18-25 yaş aralığındaki üniversite öğrencilerin 25 yaşına kadar, 25 ünite kan bağışında bulunmasının sağlanmasının yanında özellikle kan yolu ile bulaşan hastalıklar konusunda bilinçlendirilmesini hedefliyor. SDÜ bünyesinde kulübü bulunan ve düzenli olarak kan bağış çalışmaları yapılan Hedef 25 projesinde Türkiye genelindeki üniversiteler arasında 10. sırada yer aldı. Kızılay Kan Merkezi Müdürü Uğur Güzel SDÜ’de kulüp çalışmalarını yürüten gençler başta olmak üzere üniversite öğrencilerine duyarlılıkları nedeniyle teşekkür etti. Kızılay Kan Merkezi Müdürü Uğur Güzel Hedef 25 projesinin yanı sıra 1 milyon iyi insan aranıyor ve Geleceğin Kan Bağışçıları Projelerinin de yürütülmekte olduğunu söyleyerek Isparta’da 2015 yılında 18 bin 500 ünite kan bağışı kabul edildiğini söyledi. TEK AMAÇ KAN TOPLAMAK DEĞİL Kızılay Kan Merkezi Müdürü Uğur Güzel SDÜ’nün 2006 yılında başlatılan Hedef 25 projesine ilk dahil olan üniversiteler arasında yer aldığını söyleyerek “Hedef 25 projesi 2006 yılında başladı. Hedef 25 Projesi dünyada kontrol dışı yayılan hastalıkların önlenmesine yönelik Dünya sağlık Örgütü tarafından ortaya atılmış bir proje. Projede temel amaç gelişmekte olan ve az gelişmiş Afrika ülkelerinde hızla yayılan HIV yani Aids vakalarının yayılmasını önlemeye yönelik bir proje. Projede üç temel amaç var. Birincisi 18-25 yaş aralığında ki gençliğe kan bağışı ile alakalı bilinçlendirmeye yönelik eğitimler vermek. İkincisi cinsel yolla ve kan yolu ile bulaşan hastalıklardan korunma yolları ile ilgili bilgilendirmek. Üçüncüsü de bu kişilerin uygun olanlarından kan bağışı kabul etmek. Neden bu kişiler, gençler, dinamikler, hareketliler, sağlıklılar. Aynı zamandan da HIV gibi bulaşıcı rahatsızlıklardan en fazla etkilenen gruptalar. Dünya geneline bakıldığında HIV 20-29 yaş arası gençlerde hızlı yayılıyor” dedi. SDÜ İLK 10’A GİRDİ Proje kapsamında SDÜ’nün 2009 yılı sonrası bir atak yaptığını belirten Güzel “Dünya sağlık örgütünün geliştirdiği bu projeye dahil olabilmek için 2006 yılında Pendik’te bir toplantı yaptık. Toplantıya 38 üniversiteden katılım oldu. Üç günlük bir proje çalışmasının ardından üniversitelerde hedef 25 kulüplerinin kurulması kararlaştırıldı. Bu şekilde üniversitede ki öğrencilere ulaşarak hem bilgilendirme faaliyetleri hem de kan bağışları kabul etmeyi hedefledik. Hedef 25 projesinde SDÜ 2009 yılından bu yana iyi bir ivme yakaladı. Bunda hem hocalarımızın bize verdiği destek, hem öğrenci arkadaşlarımızın aktif çalışması hem de SDÜ’nün iyi fiziksel mekanlara sahip olması bu gelişmede etkili oldu. SDÜ hedef 25 projesinde Türkiye’de üniversiteler arasında ilk 10’a girmiş durumda” diye konuştu. BATI KAMPUSUNA HEDEF 25 EVİ Her üniversitenin proje kapsamında farklı çalışma metodları geliştirdiğini söyleyen Kızlay Kan Merkezi Müdürü Uğur Güzel “Proje kapsamında her üniversite kendi koşullarına göre çalışma yöntemleri üretti. Örneğin ODTÜ’de bir hedef 25 evi oluşturuldu. Prefabrik bir bina şeklinde oluşturulan Hedef 25 evinde haftanın 4-5 günü kan bağışı kabul ediliyor. Aynı uygulamaya bu yıl İzmir’de geçildi. Belki ilerleyen günlerde bizde benzeri bir yöntem izleyebiliriz. SDÜ Batı kampusü bunun için daha elverişli görünüyor. SDÜ yönetimi ile görüşerek bizde bir Hedef 25 evi oluşturmak istiyoruz. Bu projede gönüllü desteği çok önemli. Yani Üniversitede sahada çalışan arkadaşlara çok büyük görev düşüyor. Çünkü bizim ekibimiz belli bir sahaya gittiğinde o gün için beli bir miktara ulaşabilmeli. Üniversitede ki kan bağış çalışmalarını yürütürken ilk olarak akademik takvime bakıyoruz. Sınav haftalarında çalışmalara ara veriyoruz. Sınav haftasından bir hafta öncesine kadar fakülteler de varsa ortak alanlarda yoksa çadır ekiplerimizle kan bağışı kabul ediyoruz. İlçelerde nispeten fiziki şartlarımız daha uygun. Hocalarımızın da verdiği destekle 12 ilçenin tamamında ki MYO’larda kan bağış çalışmaları yapıyoruz” ifadelerine yer verdi. GELECEĞİN KAN BAĞIŞÇILARI ÇEKİRDEKTEN YETİŞİYOR Geleceğin kan bağışçıları projesinde ise AB desteği ile ilköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki çocuklara ulaşmayı hedeflediklerini belirten Kızılay Kan Merkezi Müdürü Uğur Güzel “Bu projede biz okullara giderek öğrencilere kan bağışı ile ilgili eğitimler veriyoruz. Bunun yanında öğretmenlere eğitim verilerek onların öğrencilerine bilgi aktarması sağlanıyor. Ayrıca birde müfredat ve eğitimde kullanılan materyallerin içeriğine kan bağışı ile ilgili bilgiler konuluyor. Projede amaç kan bağışı ile ilgili temel bilgileri öğrenme yaşında vermek. Zaten o yaşlarda çocuklar hevesli oluyor. Kan vermek için 18 yaşını bekliyorlar. Bazı ülkelerde çocuklar 18 yaşına geldiğinde ailesi tarafından kan vermeye götürülüyor” dedi.